Özenmeye devam ediyoruz yada taklitte sınır tanımıyoruz, aslında taklitte sınır tanımıyoruz gibi ama yorum tabiki sizlerin.
Yeni album çalışmaları için İngiltere yada diğer Avrupa ülkelerine gidip stüdyo çalışmaları yapmalar daha sonra biraz kaldıkları bölgeninde etkisinde kalıp kılık kıyafette ince ayar, basın tabiri ile yeni imaj ve piyasa yeniden giriş.
Nedir bu sizce ? Arayış mı ? Yoksa kim olduğunu çözemeyip etrafı etkilemeye çalışma hastalığı mı ? yada taklit, özenti vb davranış bozukluğumu...İnanın bana Londra’da görmediğim kadar Londra kılıklı tiplere rastlar oldum İstanbul’da ve inanılmaz komik gelmeye başladı bana. Diyebilirsiniz ki ‘’ Hey sen ne zaman, ne ara yada en son Londra da bulundun ?’’ Hemen cevabımda hazır sanırım ayda bir kez Londra ve Brukselde oluyorum ve gördüklerimi güncel olarak mukayese edebiliyorum.
Bunun tam tersi olarak elinde Osmanlı Turası yüzükler ve yaka bağır açık , göğüs kılları meydanda dolanan, tek düze sanki tornadan çıkmışcasına gezenlerede gülmüyor değilim...Hepsi aynı mı olur yahu ! Kısa saç, krirli sakal, yaka ilk 3 düğme açık ve yüzük...Bunuda ayrı bir gün detaylandırmak gerek...
Tabiki yeni duruma ve yeniliklere adapte olmak, entegrasyon önemli ancak ‘’Kopyala-Yapıştır’’ yapmamak gerek diye düşünüyorum.
Neydi esas konu , albüm hazırlığı hemide Avrupada ! Yahu gülüyorum sürekli, İstanbuldaki stüdyolara kıran geldi, ses sistemleri patladı da Avrupa’da album yapalım deniyor. Güzel , hoş ama yurt dışında yapılıp gelince arada ne fark oluyor ? Rock star falan mı olunuyor yada sihirli değnek ile herşey dahamı farklı oluyor...Uzerine tüy dikiyorlar herhalde...Sanırım bahar geç geldi hatta gelmeye çalışıyorda bende biraz gerginlik yada hassaslık başladı, havalar ısınınca bu kadar detay gözüme batmayacaktır...
Haydin talk to you later!

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder